"İnsanın fikri neyse zikri de oymuş derler dostlar; benimkiler sanal alemde gezintiye çıktılar... Çaldıkları her kapı açılır mı bilinmez, eğer sizin kapınızı çalarlarsa korkmayın, size zarar vermezler..."

Gerçeği bilmenin huzuru...

İnsan kulağının duyduğu ses aslında bir titreşimdir ve belirli bir amaca varmak için ardı ardına yapılan, ileriye doğru akan hareketler bütünüdür. Bu hareket enerji olarak dışa yansır, önce harflere, sonra söze dönüşür. Sözler olumlu ya da olumsuz anlam kazanır. Bu anlamın oluştuğu ve depolandığı yer zihnimizdir. Zihnimiz anlamın niteliği doğrultusunda düşüncelerimizi, düşüncelerimiz de hayatımızı şekillendirir. İnsan bu titreşimi hissedebilir, kendini oluş ve akışa bırakarak bu enerjiyi hissettiğinde hayatın sesini -ki ona iç ses de diyoruz- duymaya başlar. O ses ona her şeyi anlatır ve insan gerçeği bilmenin huzuruyla dolup taşar ve şöyle der: Ben bütünün bir parçasıyım...