İnsan kulağının duyduğu ses aslında bir titreşimdir ve
belirli bir amaca varmak için ardı ardına yapılan, ileriye doğru akan
hareketler bütünüdür. Bu hareket enerji olarak dışa yansır, önce harflere,
sonra söze dönüşür. Sözler olumlu ya da olumsuz anlam kazanır. Bu anlamın
oluştuğu ve depolandığı yer zihnimizdir. Zihnimiz anlamın niteliği
doğrultusunda düşüncelerimizi, düşüncelerimiz de hayatımızı şekillendirir. İnsan bu titreşimi hissedebilir, kendini oluş ve akışa
bırakarak bu enerjiyi hissettiğinde hayatın sesini -ki ona iç ses de diyoruz- duymaya başlar.
O ses ona her şeyi anlatır ve insan gerçeği bilmenin huzuruyla dolup taşar ve şöyle der: Ben bütünün bir parçasıyım...